KAYBETMEK!
- Semiha Kocadağ
- 24 May 2019
- 1 dakikada okunur

Cesaretimin azaldığı, adım atmaya, devam etmeye çekindiğim anlarda kendime yönelttiğim en değerli sorulardan biri; "Kaybedecek neyim var ki?" oluyor.
Biliyorum kulağa garip gelecek ama kaybetmek insanı özgür kılar. Sizi tutan, sıkı sıkıya bağlayan o bağlardan kurtulduğunuzda cesaret edemediğiniz, yapmaya fırsat bulamadığınız onlarca şey için özgürsünüzdür artık.
Ayrıca bir kere kaybetmiş olmak; dibi görmüş olmak demektir. Ve yüzeye çıkmanın, yeniden nefes alabilmenin en güzel yolu dipten güç alarak çıkmaktır. Daha kötüsünün olamayacağını anladığın o an; umudunun kırılacağı değil her şeye cesaret edebileceğin o deli an olmalı.
Kaybetmiş olmak, kendinizi tanımanızı, olaylara bakış açınızın değişmesini sağlar. Çünkü kaybetmek insanı kazanmaya daha fazla odaklanmaya iter. Hataları göz önünde tutup nerede ne yanlış yaptığını bilmeye yarar.
Yani aslında bir kere kaybetmiş olmak, güçlenmiş, cesaretlenmiş olmak demektir.
Kaybetmiş olmak "kazanmış" olmak demektir. Her neyse kaybettiğiniz şey üzülmeyi bırakıp tazelenmenin keyfini çıkartın. "İyi ki kaybetmişim" deyin.
Ne demiş Marilyn Monroe, "Ve bazen iyi şeyler biter ki daha iyileri başlayabilsin..."
Kazanacağınız daha kıymetli şeylere...
Comentários