top of page

İLK BAŞARIMIZ KENDİMİZİ TANIMAKTIR



Öz güven, bir insanın kendini tanıması, kim olduğunu bilmesi, dünyaya ve çevresine neler verebileceğini bilmesidir. Öz güven insanın başkalarına gerek kalmadan kendi farkını ve değerini görmesini sağlar. Ne yazık ki öz güven çok fazla ego ile karıştırılır. Ego ise korkudur. Egolu insan kendini yanlış, olmadığı biri olarak lanse eder. Egolu insan asıl kendi kişiliğinin ortaya çıkmasını istemediği için korkar. Yani ego bir insanın kendine ve çevresine karşı olan yalanı ve bundan ötürü korkusudur.

Öz güven ise insanı kendisi ve geleceğe yönelik daha başarılı olmasını sağlayan bir histir.

Ne yazık ki ülkemizde ve dünyada tabular yüzünden bir çoğumuz öz güvenini perçinlemek zorunda kalıyor. Zorunda kalıyor dedim ama gerçekten de zorunda mıyız?

Tabi ki zorunlu değil. Sadece yeniliklerden ve çevremizden gelecek tepkilerden korkuyoruz. Unutmamız gereken bir şey var. Her gelecek tepki, her olumsuz eleştiri bize yeni çıkarımlar sağlayacaktır.

Özellikle kendimiz ve geleceğimiz hakkında karar vereceğimiz zaman bu tabular önemli mi?

Kesinlikle önemli değil. Bu hayatı siz kendiniz yaşıyorsunuz ve her daim kendiniz yaşayacaksınız. Burada önemli olan sizin ne istediğiniz. İsteklerimizi belirlerken tabulara göre değil kendimize göre belirlemeliyiz. Kendimize göre belirleyebilmek için kendimizi tanımamız gerekir bu da öz güvenli olmaktan geçer çünkü öz güven kendini tanımaktır.

Öz güvenimiz nasıl artar?

Kendinize yaklaşın, gücünüzü fark etmeye çalışın. Ders sırasında defterinizi karalarken ufak da olsa güzel resimler mi, çizdiniz. O halde çizime odaklanın. "Evet, güzel şeyler çizebildim resme biraz daha ilgi gösterirsem belki çok daha iyilerini çizebilirim." diyerek kendinizi deneyin.

Bir olayı anlatırken yaptığınız taklit insanlar tarafından beğenildi mi?

Cevabınız evet ise o zaman tiyatro üzerine yoğunlaşın eğer ilginiz varsa. Hiç bir şey yapmadan kendimizi tanıyamayız. Kendimizi tanımak için sürekli kendimizle yakınlaşmalı, iç sesimizi dinlemeli "Ben ne istiyorum?" demeli ve bazı şeyleri denemeliyiz.

Kendimizi eleştirmek, hakaret etmek (beceriksizim, yapamıyorum vb.), yargılamak bir sonraki adımlar için cesaretimizi ortadan kaldırır. Bunun yerine gerçek yetenek ve özelliklerimizin farkına varıp öz saygımızı beslemeliyiz.

İnsanların sizi övmesini beklemeyin, gerçekleştirdiğiniz, tamamlayabildiğiniz ya da başardığınız herhangi bir eylem için kendinizi onurlandırın. Bunlar büyük şeyler olmak zorunda değil mesela bir haftadır geç kalkıyorsunuz ama bugün tam vaktinde kalktınız, o zaman kendinizi onurlandırın.

Hayatta tek olduğunuzu bu yüzden çok önemli bir kişi olduğunuzu fark edin. Herkesin bu dünyaya bir katkısı vardır ve sizin katkınızı bir başkası sağlayamayacaktır. O yüzden bu hayatta rolünüzün büyük bir önemi vardır ve aynı zaman da bu hayatta eşsizsiniz. Bunu bilin ve özel olduğunuz hissedin.

Her daim her şeyiniz varmış gibi düşünün. Bu öz güveninizi arttıracaktır. Bir şeyi almaya niyetlendiniz ama alamadınız. "Aslında çok param var ama bunu almak istemiyorum." deyin kendinize. Bu her şeyde böyle para,mevki,sevgi,saygı,sağlık bunlardan birinde eksiklik hissederseniz, güveniniz azalır ve olabileceğinizden daha az güçlü hissedersiniz kendinizi.

Başarıya giden yolda örümcek gibi olun o duvardan düşsende tekrar o duvara çıkmaya çalış en sonunda o duvara çıkıp ağını öreceksin.

Kendi alanlarında başarı yakalamış insanların hayatlarına baktığımızda ya da onlar konuştuğumuzda şöyle bir ortak noktaları olduğunu görebiliyoruz. O da şu ki hepsi zamanında çevresi tarafın hoş karşılanmayan,desteklenmeyen,istenilmeyen şeyler yapmış. Hepsi diyor ki "Bu işe girişirken ailem beni desteklemedi yanlış yolda yürüdüğümü düşündüler ya da aile geleneklerine ters olduğunu düşündüler ama ben ahlaki açıdan yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyordum, o yüzden şu anki başarıma sahibim. Bu yüzden başkalarının değil kendi vicdanınızı dinleyin.

Son olarak sınırlarınızı tabular değil siz belirleyin.




Comments


bottom of page