İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
- Şeyma Elieyioğlu
- 16 Nis 2019
- 3 dakikada okunur

Basit kelimesi sizin için ne çağrıştırıyor 1 saniye düşünür müsünüz?
Basit yaşamak ya da?
Hayattaki hatalarımızı, mutsuzluklarımızı düşünelim birde. Bazen bir şeyleri çok isteriz ve olmadığı zaman canımız sıkılır, hatta bazen tabiri caizse dünyayı kendimize zindan ettiğimiz olur. Genelde de ne zaman çok istesek bir şeyi o iş o zaman olmaz. Zaman zaman tam istediğiniz şeyden vazgeçtiğinizde o isteğin gerçekleştiği de olmuştur. Hepimizi yaşıyoruz bu duyguları günlük yaşantımızda. Gerçekleştiği zaman ise o çok istenen her ne ise, artık pek bir anlamı olmuyor. Heves kaçmıştır bir kere. Çok istediğiniz bir elbiseyi o akşam gideceğiniz arkadaşınızın doğum gününde alamamanız fakat ertesi gün elinize para geçmesi ve bunun artık bir anlam ifade etmemesi gibi düşünebiliriz en basit haliyle. Tabi tek derdimiz elbise olsun :) Hayatta bazen basit olmak, basit düşünmek gerekiyor. Buradan kastım sıradan olalım, tek tip bireyler olalım değil. Basit kelimesi de tıpkı vasat kelimesi gibi günümüz Türkçesinde hak ettiği karşılığı bulamıyor diye düşünüyorum. Vasat kelime anlamı olarak ‘orta’ demek ve güzel de bir ölçüdür. Vasat bir insan olmak kötü değil ölçülü bir insan olduğunuzu gösterir aslında. Tıpkı bunun gibi basit yaşayan bir insan olmakta aslında bizi birçok stresten, hırstan ve gereksiz çabadan alıkoyacaktır. Basit yaşamak nedir peki?
Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.

Basit yaşamak, aynı Can Yücel’in ‘bağlanmayacaksın’ şiirinde söylediği gibi ‘Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan’ yaşamak aslında. Eğer basit yaşamayı seçersek, gösterişten uzak oluruz. Kendimizi insanlara ispatlamaya çalışmayız ve kimseye karşı kıskançlık gibi duygular barındırmayız içimizde. Lütfen yanlış anlamayın. Hayata karşı bir vazgeçişten bahsetmiyorum asla. Tabiki de yaşantımızı, sevdiklerimizi ve en önemlisi de kendimizi ciddiye alacağız ve şartlarımızı daha iyiye taşımak için kendi sınırlarımızı zorlayacağız. Ama bunu yaparken kendimizi yormadan, öz güvenimizi zedelemeden ve en küçük hatamızda kendimizden nefret etmeden yapacağız. Biz eğer gerekli çabayı gösterdiysek ve hala bir şeyler istediğimiz gibi olmuyorsa belki de olmaması daha iyidir. Ve belki de başka bir gün başka bir yerde daha iyisi olacağı için doğru zaman şu an değildir. Basit düşüneceğiz. Ben istedim, eyleme geçtim ve olmadı. O zaman olmasın başka şeylere yoğunlaşmak için harekete geçebilirim artık diyebilmeliyiz. Büyük hayallerimiz olsun ama büyük korkularımız olmasın. Hayal kurmak güzeldir, gerçekliğimizi kurduğumuz hayaller şekillendirir. Ama körü körüne istemek, zarar geleceğini bilerek diretmek bizde olaylara veya kişilere karşı korku hissine neden olacaktır. Mesela bir kızı/erkeği çok seviyorsunuz. Ama nasıl sevmek. Bakıyorsunuz olacak gibi değil tüm çabanıza rağmen. Artık olmadığınız bir insana dönmüşsünüz ve tüm enerjinizi duygunuzu ona harcar hale gelmişsiniz. Şimdi bu noktada bir durup düşünelim. Mesela sevmek sevilmek kelimelerine yoğunlaşalım öncelikle. Sevmek ve sevilmek. Okuduğumuz zaman oldukça olumlu duygular değil mi? Fakat öyle bir hal almış ki bu duygu size acı vermeye başlamış ve hüzünlü şarkılar eşliğinde sizi o çok üzen insanı düşünmekten başka bir şey yapamaz hale gelmişsiniz. Öncelikle fark edilmesi gereken nokta karşılık bulamadığınız bu sevgiyle kendinizi yormanıza, zamanınıza ve enerjinize değiyor mu gerçekten? O her şeye değer diyecekler çıkacaktır illaki. Hayır o değil, hiç kimse her şeye değemez. Basit düşündüğümüz zaman bile sevmek kadar olumlu bir kavramın acıya dönüşmesi o sevgiyi unutmak için yeterli bir sebep olacaktır. Ama biz insanız nasıl yaşananlar yaşanmamış gibi davranalım değil mi. Davranmayacağız. Üzüleceğiz ama dozunda. Saplantı haline getirmeyeceğiz ne bu örnekte olduğu gibi bir insanı, ne de başımıza gelen olumsuz bir durumu saplantı haline getirmeyeceğiz. Tek yapmamız gereken basit düşünmek, basit yaşamak. Olması gerektiği gibi tepkiler vermek ve olması gereken sevinçleri, üzüntüleri yaşatmak içimizde. Her şeyin fazlasında olduğu gibi duygularımızın da fazlası zarar. Ne demiş şair;

Basit yaşayacaksın.
Mesela susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi;
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
“seni seviyorum” gibi.
Comentários