Eski Güzel Günler
- Irem Ercan
- 21 Nis 2019
- 2 dakikada okunur
Dün kulağıma sebepsizce Kim Possible’ın jeneriği geldi. Okula gitmeden TRT1 de kahvaltı ederken izlerdim. Yine insanların sorunları vardı, benim sorunlarım vardı kendime göre, dünyanın sorunları vardı ama bu kadar fazla ve ciddi değildi. ”Geçer gibiydi” sanki. Artık hiçbir şey yoluna girmeyecekmiş gibi geliyor bana. Ama karamsar olmaya gerek yok. Yoluna girmeyecek şeyleri unutalım ve mutlu olmaya çalışalım. Dünyayı biz kurtaramayız.
Fakat iyi bir insan olabiliriz. Bu da kendi çapında dünyayı kurtarmaktır bana göre.

”Vicdan, insan içinde bir cehennemdir.” demiş Lord Byron. Ya da buna benzer bir şey demiş işte. Eskiden vicdan diye bir şey olduğuna inanmıyordum. Bunun sebebini şimdilerde daha iyi anlıyorum.

Anlamama sebebim hiçbir zaman vicdan azabı çekecek kadar pişman olacağım veya kötü şeyler yapmamış olmamdı. Kısacası hissetmediğim duyguyu bilmiyordum. Keşke de öyle kalsaydı.
Bana göre vicdan ve vicdan azabı çok öznel. Mesela bir insan herhangi bir hareketi etik bulunmadığı için toplum tarafından hor görülebilir veya ”bu dünya ve öteki dünyada da acı çekeceksin!! ” gibi bir tepkiyle karşılaşabilir. Tamam, bu sosyal baskı zor ama kişi o acıyı kendi içinde hissetmiyorsa nasıl vicdan azabı çekmesini bekleyebiliriz ki? Bazı insanlar vurdumduymaz bazılarıysa çok hassas. Yaratılış meselesi sanırım.
Şöyle bir nokta da var ; insanlar her zaman iyi niyetli değiller. Yirmi senelik yaşamımda biraz geç kalınmış bir çıkarım bu. İnsan cesetlerini yiyen kurtlar gibi kötü hislerimizden beslenen,sizi aşağı çekmekten zevk alan insanlar var ve bu maalesef bazen aileden bile olabiliyor. Bunları yazmak çok zor çünkü pollyanna olarak büyüdüm. Water is sweet but blood is thicker. Aile her şeyden önce gelir. Aile kutsaldır. Bu inançlarımdan sebep herhalde, teyzemi,halamı, dayımı kendi çekirdek ailem gibi bildim, kuzenlerimi kardeşim saymıştım. Amma velakin beş parmağın beşi de bir değil maalesef.

Bu konuyu uzatmak istemiyorum çünkü hala kapanmamış bir yara bana göre , ama söz kapanacak yakın bir tarihte. Hafifliyor acı. Umursamaz tarafa geçiyorum yavaştan.
Kökleri olmayan bir ağaç gibi..
Tek bir hayat yaşıyoruz,yaşayacağız.
Bir şeyleri ciddiye alıp üzülmek veya sizi mutsuz eden insanların yanında bulunmak ne kadar akıllıca?
Comments