Bizi kargalara dönüştüren şey neydi?
- Cemre Ruban
- 14 Nis 2019
- 1 dakikada okunur
Korkuluklar kargaları ekinlerden uzaklaştırmak için ve onları korkutmak için yapılır.Peki ya korkularımız bizim korkuluklarımızsa?
Güçlü insanlar değiliz ama güçlü görünmeyi seviyoruz.Etrafımıza duvarlar ördükçe kendimizi güçlü hissediyoruz. Her şeyi korkularla başa çıkabilmek için yapıyoruz aslında.Bilgiyi de bilgisizliği de, öfkeyi de korkaklığı da, takıntılarımızı da sadakatsizliğimizi de...Bir üst seviye insanlığa çıkmak yerine korkularımızdan ördüğümüz o duvarların arkasında saklanmayı tercih ediyoruz.
Düşmanlarımız,nefretlerimiz,aşırılıklarımız,bize yabancı olan her şeye karşı çıkma çabalarımız bunlar bizim korkuluklarımız. İnsanlık erdemleri ise yani tarladaki tohumlar Tanrı tarafından ekilmişler oraya.Bizlerse çoğu zaman kendi ellerimizle bir korkuluk dikiveriyoruz o tarlanın tam ortasına.
Sahi erdem neydi ki? Erdem, felsefe tarihinin başlangıcından beri yer alır. "İnsanın ve yaşamın anlamı nedir?" sorusuna verilen felsefi cevap başlangıçta "erdemli olmak" olarak belirtilmiştir. Örneğin mutluluk yaşamın temel amacıdır ve mutluluğa ulaşmanın yolu erdemli olmaktan geçer. Bunu söyleyen bizler ne ara yaşamın anlamını unuttuk?
Hastalardan,evsizlerden,ten rengi farklı olanlardan,türbanlılardan,mini etek giyenlerden, psikoloğa gidenlerden,homoseksüellerden, farklı spor kulübünün taraftarlarından ya da farklı siyasi görüşe sahip insanlardan nefret ediyoruz,yargılıyoruz ve kendimizce infaz ediyoruz.Kime göre?Neye göre?Niçin? Bu durumda asıl suç mahalli kendi ruhumuz olmuyor mu? İnsanlar daima anlamadıkları insanlar hakkında peşin hükümlerde karar kılarlar.Dünyayı kendi kafalarındaki imaj gibi görüp bu serabı tehdit eden her şeyi mahvederler. İnsan karanlık bir yerde uzun süre kalınca gördüğü her şeyi 'gerçeğin kendisi' zannetmeye başlar..
Korkuluğu, korkuluklarımızı kim ya da ne dikiyor? Bizi kargalara dönüştüren şey neydi?
Comentários