SİNEMA TARİHİ 4

Savaş Sonrası Sinema ve 1950’ler

Yeni bir başlangıç

Daha önce ki yazımda Avrupa’dan(Almanya )Nazilerden kaçıp ABD’ye yerleşen yönetmenleri anlatmıştım. Bu yönetmenler ekspresyonist(dışa vurumcu) akımlarını yanında götürdüler. Bunun yanı sıra dramatik gölgeler ve alan derinliği anlayışlarını Hollywood’a taşıdılar. Filmlerinde ki karakterler suç işleyen toplumun sevmediği karakterlerdi. Bu anlayışa film

noir deriz (kara film) bu filmler yapılırken alfred hitchcock gibi Freud’un psikanalizinden etkilenmişler

Türlerin Yeniden İcat Edilmesi

Düşük bütçeli film çeken yapımcılar arabayla gidilen Açık hava sinemalarının elde ettiği başarı sonucunda korku,bilimkugu/korku kırması filmler yapmaya başladılar. Tv tehdidi altındaki stüdyolar daha şaşalı dekorlar kullandılar

Savaş Sonrası Avrupa

Savaş sonrası ortaya çıkan ruh hali, Avrupa'daki film yapımcılığını canlandırdı. jean pier malve,Louis Malle ve Henry Geoerge gibi Fransız sinemacılar ise gerilimi yüksek dozda filmler yapmaya başladı. Bu türün öncüleri olan Jean Cocteau’nun filmleri yanılsama(illüzyon) gücüyle ilgili görkemli filmler yaratmak için Georges melies’in hilesine başvurdu. Bu dönemin en ses getiren filmi Beuty and Beast(güzel ve çirkin)

Yeni gerçeklik

İtalya’da Robero Rossellini ve Vittorio De Sica benzer şekilde yeni bir sinema türü yarattı. Yeni-gerçekçi üslubu ile İtalyanların hikayelerini belgelemek ihtiyacından doğmuştur.

Televizyon ve Arabalı Sinemalar

20. yüzyılın ilk yıllarında başlayan filmin havandan iletilmesi deneyleri 19366 yılında Londra’daki Alexadre sarayındaki ilk başarılı uygulama ile sonuçlandı. 1945 yılında kadar ABD’de 9 istasyonda ve 7000 evde bulunarak tutunmayı başarmıştı.1952 yılında cihazların sayısı büyük bir patlama yaşadı sadece Büyük Britanyada 20milyonu ulaştı. Bunun yanı sıra 1993 yılında Amerika’da keşfedilen arabalı sinema II. Dünya savaşı sonrası yaygınlaştı arabalı sinemaları genelde mahremiyete önem veren gençler ve çılgın aileler kullanırdı.

Taze Fikirler ve Yeni Gerçekler

1950'li yıllarda bir grup eleştirmen klasik filmlerin kökten değişmesi için çağrıda bulundu. Ve bu eleştirmenler İtalyan yeni gerçeklik akımı gibi yeni akımlara kucak açtı. Bu gruba göre(‘auteur kuramı’)bir film kendi yönetmenin özgün imzasını taşımalıydı.

Avrupa Sinemasında İkonlar ve Yenilikçiler

Avrupa bir akıma bağdaş kurmasa bile sinema tarihinde ikon olmuş üç isim vardır. Yarattığı yabancılaştırma hissi ve zaman manipülasyonuyla Michelangelo; eserleri felsefi derinlik içeren Bergman ve burjuva sınıfını işlediği gerçek üstü filmleriyle ünlenen Luis Bunuel. Fransa sinemasının bu ikonların yası sıra işçi sınıfını anlatan İngiliz yeni dalgası gibi başka akımlarda gelişti.