top of page

Rekabet Hukuku Kapsamında Birleşmelerin Gelişimi



Ekonomik yoğunlaşmanın (geniş anlamda) herhalde en kısa yolu, (kartel ve tekelleşme ile kıyaslanırsa) birleşmelerdir. Teşebbüsün rekabeti sınırlayarak tekelci kar elde etme niyeti var ise,

kartel anlaşmalarının pratik güçlükleri ve tek başına hakim duruma gelmenin zor ve uzun bir süreç olması karşısında, rakiplerin devralınması ya da onlar ile birleşme herhalde tekel olmanın en basit yolu olacaktır.

Nitekim rekabet hukuku sistemlerinde maddi yasaklayıcı normlardan üçüncüsü "birleşmeler"i

(yapısal yoğunlaşma-konsantrasyon-birleşme ve devralmalar) konu alır. Bu normlar maddi açıdan benzer olduğu gibi usul açısından da paraleldir. Tamamında ön bildirim ve izin sistemi

mevcuttur. Dolayısıyla idari-usuli yönü ağır basar,bu nedenle yasaklanmasından ziyade, kontrolünden bahsetmek doğru olacaktır.

Bir parantez açıp, birleşmeler ile ilgili idari usul sürecinin uluslar arası faaliyetleri olan şirketler için önemli bir işlem maliyetine neden olduğunu ve uluslararası alanda birleşme ve devralma prosedürünün basitleştirilmesi yönünde çalışmalar olduğunu belirtelim.


Birleşmeler ilk ABD hukukunda kontrol edilmeye başlanmıştır. Fakat başlangıçta birleşmeleri düzenleyen bir kural yoktu. Birleşmelere dair ilk karar Sherman Yasası'nın 2. maddesi (tekelleşmeye dair)1904 yılında verilmiştir.

ABD'de 1890-1904 yılları arasında 71 ayrı sektörde olağanüstü bir konsolidasyon süreci yaşanmıştır. Örneğin çelik sektörnde 200 firma 20 şirket bünyesinde birleşmiş, daha sonra bunlardan 12'si birleşerek US Steel şirketini kurmuştur.(GE, DuPont, EastmanKodak, American Tobacco bu dönmede birleşmelerden oluşan şirketlerdir.) 1904 yılından itibaren tekelleşme hükmü birleşmelere karşı uygulanmış ve hatta bazı şirketlerin bölünmesi kararları verilmiştir.

(Standart Oil, American Tobacco).1914 yılında bu koudaki boşluğu kapatmak üzere Clayton Yasası'nı 7. maddesi yürülüğe sokulmuştur.

Dünya ekonomisinde 1980li yıllardan itibaren yoğun birleşme ve konsolidasyon süreci yaşanmıştır. Zamanında adını bir hayli duyuran (Glaxo Wellcome Smtih Kline) ilaç, otomotiv

(Nissan-Renault; Daimler Benz-Chrysler), petro kimya (Amaco-Arco) sektörlerinde büyük çaplı birleşmeler gerçekleşmiştir.

Sadece 2005 yılında 2004'e göre yüzde 38'e varan bir artış yaşanmış ve 2.9 trilyon dolara ulaşılmıştır. Avrupa'nın en büyük operasyonu ise, İngiliz telefon şirketi O2'nin İspanyol Telefonica tarafından 31.7 milyar dolara satın alınmasıdır.

Bu eğilim değerlendirildiği zaman birleşmelerin ekonomik hayatta önemli bir yerinin olduğu

ve hukuk sistemlerinin bir anlamda artık bu sürecin karşısında durmasının imkansız olduğunu

söyleyebiliriz.

PEKİ NEDEN BİRLEŞME ?


Şüphesiz tekelleşme motifi önemlidir. Yani teşebbüsler, birleşme sonrasında tekelci fiyatlandırma yaparak daha fazla kar elde etme niyetiyle hareket edebilirler. Fakat başka saikler de rol oynar:

  • Parasal etkinlikler

  • Ölçek ve kapsam ekonomisi

  • Devralmalar ya da devralma tehdidi yöneticiler üzerinde baskı unsuru oluşturur ve bu durum yönetimsel etkinsizlik hallerini azaltabilir.(AŞler açısından)

  • Uluslararası rekabet edebilen firmalar yaratmak

  • Piyasaya girmek, piyasadan çıkmak

Dolayısıyla birleşmeler aslında çok farklı gerekçelere dayanmaktadır ve ekonomik etkinliğe hizmet edebilmektedir.


Son Yazılar

Hepsini Gör
Adalet ve Güç Üzerine

Adalet  Adalet nedir? Nerden ortaya çıkmış ve insanlar buna neden ihtiyaç duymuştur? Genel geçer bir adalet anlayışı mümkün müdür? Bundan...

 
 
 

Kommentarer


bottom of page