Ne İstediğimizi Biliyor Muyuz?
- Sevcan Önen
- 4 May 2019
- 3 dakikada okunur

Biz kadınlar bu kadar şey yerken neden hala tatmin olmuş değiliz? Ya da bu kadar keyifle yedikten sonra neden hep o son çatalı almayacaktım o son birayı içmeyecektim noktasına geliyoruz. Dönüp dolaşıp geldiğimiz yer neden hep 'gereksiz kilolar aldık' oluyor. Elbet ki sorun her zaman yanlış sipariş, soğuk yemek, kötü şef değil. Birazda kendimize bakalım. Yeme alışkanlıklarımızı değiştirelim. Çünkü bu ilişki mezarlığına dönen günümüz ortamında adeta yemekteyiz masasında kalan tabaklara döndük. Bir çatal alıp damak tadıma uymadı bu denilip mutfağa gönderilir olduk.
Tatmin Olmamak
Ne istediğini bilmeyen; aslında çok şeye sahip olan ama bunun farkında olmayan, olsa bile değerini anlayamayan insanların içinde bulunduğu acıklı durumdur. Kişi bir şeyi istediğini sanır, ama onu elde etmeye başladığı an aslında istediğinin bu olmadığını anlar. Mesela bir insanın ilgisini istiyorsa, o insan ilgi göstermeye başladığı zaman biraz fazla ilgi göstersin, aslında "kovalayan" taraf olmak istediğini düşünür. İstekleri bitmez, yaptığı her şeyden sonra çıtası bir birim daha yukarı çıkar ve daha seçici, daha beğenmez ama daha istekli olur. Elde ettiği hiçbir şeyin mutluluğu ya da tatmin duygusu bir haftayı geçmez.
İlişkileri Tüketmek

Telefon alıyoruz ve daha onun borcu bitmeden yenisi çıkmış oluyor ve onu istiyoruz. Onu almak için her şeyi yapıyoruz. Tatmin yaşamadan çoktan yeni bir model daha geliyor. Günümüz ilişkileri de tam olarak böyle değil mi? Daha bir ilişkiyi tam anlamı ile yaşayamadan, karşımızdaki insana onu tanıma fırsatı bile vermeden, bir başkasına içimizde kalan sevgi kırıntılarını vermeye çalışıyoruz. Hep daha fazlasını istiyoruz. Yeni sezon kıyafetlere bakar gibi bakıyoruz sosyal medya profillerine. Hep daha yenisini hep daha bilinmeyeni istiyoruz. Bir denemekten zarar gelmez diyerek olmayınca bir diğerine geçiyoruz. Gerçeği arıyoruz diye kendimizi kandırıp her ilişkiye bu yalana sığınarak başlıyoruz. Her şeyi çok çabuk tükettiğimiz gibi sevgiyi de aşkı da aynı hızda tüketiyoruz. Değersizleştiriyoruz. Hepimiz tatminsiz ve daha fazlasını ister olduk. Beklentileri yükselttikçe yükselttik. Çıtayı arşa çıkardık. Yeni tanıştığımız bir insanı tanımak yerine eksikliklerini fark ettik her geçen gün. Sabretmeyi unuttuk. Yine daha fazlasını istedik. Maksimum duyguda yaşıyoruz her şeyi asla bir yol katetmeden. Yoğun bir şekilde yaşayıp tüketiyoruz. Bir gecede aşık olup bir gecede düşman oluyoruz. O yoğun duygular nereye gidiyor? Nasıl yabancılaşıyoruz birbirimize? Böyle böyle ilişkilere yabancılaşıyoruz. Aşka, sevgiye, kendimize yabancılaşıyoruz. Fedakarlık nedir emek nedir bilmiyoruz. Her zaman talepkar davranıyoruz. Çok zengin olsun, çok yakışıklı/güzel olsun, zeki olsun, kariyer sahibi olsun, romantik olsun, sadık olsun, eğlenceli olsun, ilgili olsun, kıskanç olmasın sürüp gidiyor istekler. Biri bile eksikse olumlu yanlarının bir önemi olmuyor bizim için. Bu saplantılı istekler bizi ilişkimizi olumsuz etkiliyor. İlişkiler bitmeye muhtaç oluyor. Takıntılarla sürmüyor. Egomuz için yaşıyoruz. Böyle böyle sona sürükleniyoruz. Duygularımız tükeniyor.
Her an mutluluğun peşinden koştuğumuzu söylüyoruz. Peki, mutlu muyuz? Gerçekten çoğumuz mutlu olduğumuzun farkında olmadan ya da mutluluğun ne anlama geldiğini bilmeden yaşıyor, sürekli mutluluk peşinde koşarken mutluluğu ıskalıyoruz.
Bir ilişki mi istiyorsun? Seni mutlu edecek şey bu mudur?. Öncelikle bir ilişki senin için ne anlama geliyor, bir ilişkin olmasını hangi sebeplerden istiyorsun, onu anlamak gerekir. Birlikte zaman geçirecek birine mi ihtiyaç duyuyorsun? Birisi tarafından sevilmeyi, sahiplenilmeyi mi arzuluyorsun? Etrafındaki herkesin bir ilişkisi olduğu için kendini dışlanmış ya da eksik mi hissediyorsun? Yakın zamanda bir aile mi kurmak istiyorsun? Arzuladığının ne olduğu konusunda net olmak ona açık olmanı da kolaylaştıracaktır. Bunun için ne yapıyorsun?
Yeni insanlarla tanışmak için yeni bir çevre ediniyor musun? Seninle bir ilişki kurmayı isteyecek kişileri reddedip ilişki yaşamak istemeyen kişileri çekici buluyor musun?

Bu yazıyı okuduktan sonra hepimiz düşünelim. Bunları yapıyor muyuz? Gerçekten istediğimiz ne? Kendimiz için mi yaşıyoruz? Kalıplara sıkışmadan en son ne zaman kendin oldun? Gerçekten hissederek en son ne zaman birine seni seviyorum dedin? Bir düşünelim bakalım. Çünkü bu soruların cevabı sadece kendimizde. Sorun ne kadar bizsek çözümde bir o kadar biziz.
Comments