Fried Green Tomatoes at the Whistle Stop Cafe

Şimdi sizi 90'lar Amerikasına ve belki de bu havalarda güzel film gecelerinizi süsleyebilecek hem dram hem komedi ögelerini barındıran tatlı mı tatlı bir filmle tanıştırmak istiyorum. Benim için bir şeyler izlemiş olmaktan ziyade izlerken verdiği huzur ve doyuruculuk bakımından başka noktalara ulaştıran filmler çok daha değerlidir. Eminim ki birçoğumuzun da izledikten kısa bir süre sonra unuttuğu filmler olmuştur. Konusu ya da işlenişi ne olursa olsun bir yerde bir noktada size dokunabiliyorsa ve belki de sizden bir şeyler taşıyabiliyorsa unutamayacağınız filmler listesi oluşmuştur ve bunun da onların arasına gireceğini düşünüyorum. İzlerken hem hissettiğimiz hüzün çok bizden,çok insansı hem de yapılan ufak esprilerin kalitesi insanı bıktırmayacak cinsten hele ki eğer biraz da nostalji seviyorsanız zevkle izleyebileceğinizi düşünüyorum 'Kızarmış Yeşil Domatesler'i.

'Eğer gerçek mutluluk diye bir şey varsa o da insanın doğru yerde olduğunu bilmesiydi.'

Fannie Flagg'ın romanından uyarlanan ''Kızarmış Yeşil Domatesler'' duyguları beyaz perdeye yansıtma konusunda üstün başarı elde etmiş bir film. Hemen hemen ilk dakikalardan itibaren sizi sarmayı ve ruhunuza dokunabilmeyi başarıyor. Film, aklındaki ve kalbindeki bize aktarırcasına bizden. Tabii sonrasında bile size bir şeyler düşündürüp hissettirmeyi başarıyor, bir huzur ve bir sıcaklık duygularınızda bahar havasını duyuyorsunuz. Birçok açıdan beslediği, böylesine güzel aktarılmış huzur, dostluk, eşitlik, kadın ve öz güven kavramlarını olabildiğince doğru aktarmaya çalışmış. Aynı zamanda 30'ların ırk çatışmalarına(siyah-beyaz) da değinmiş ve insanlarda bu algıyı bir kez daha ele almaları gerektiğini vurgulamış. Aslına bakarsanız bu başarıya az bile sayılabilecek ve eski Oscarların nasıl da doğru seçildiğini bizlere gösterecek adaylıklara sahip. (2 dalda Oscar adaylığı, 3 dalda Altın Küre adaylığı) 1991 yılında çekilmiş olan filmin yönetmeniyse Jon Avnettir. Başrollerini Jessica Tandy, Mary Stuart Masterson, Kathy Bates ve Mary-Louise Parker paylaşmaktadır.

Zaman Ötesi

Filmin konusu; 1920’ler Amerika’sında, siyah-beyaz çatışmasının yoğun olduğu günlerde birçok zorluğa birlikte göğüs geren Idgie ve Ruth’un dostluğuyla başlıyor. Hikayeyi, 1990’lı yıllarda huzurevinde kalan, gençliğinde bu dostluğu gören Niny bizlere sunuyor. Onunla rastlantı eseri tanışan Evelyn, Ruth ve İdgie’nin hikayesinden ilham alarak zamanla kendi sorunlarının üstesinden gelmeye çalışıyor.

Bu arada Evelyn, Niny’ye yaptığı haftalık ziyaretler esnasında dertlerini paylaşıyor. Ruth ve Idgie’nin hikayesinden ilham alarak kendince sorunlarını hallediyor, kozmetik işine girip bir yer kuruyor, kocasına düşüncelerini açıkça aktarma fırsatı buluyor. Evelyn, 83 yaşına girerken Niny’ye doğum günü hediyesi olarak kızarmış yeşil domatesler(filmle aynı isimli bir amerikan yemeği) yapıyor. Bu Niny’nin ev özlemini artırıyor ve huzur evinden yola çıktığında evinin yerinde yeller estiğini öğreniyor. Oysa ki harabeye dönen evi o huzur evine yerleştiği ilk günlerde görevlilerce yıkılıyor. Onu boş arsaya bakarken bulan Evelyn ise Niny’ye reddedemeyeceği bir teklifte bulunuyor...

'Ama bilirsin, kalp kırılsa da atmaya devam eder.'

Sık sık yemek sahnelerine rastlanan bu filmin DVD'sinde kızarmış yeşil domates, kızarmış bamya, yoğurtlu bisküvi ve Sipsey’in güney usulü kızarmış tavuk tarifleri de bulunuyor. Muhabbetle...