Erkekleri Yeme Sanatı
- Sevcan Önen
- 26 Mar 2019
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 27 Mar 2019

Selam herkese konumuz ilişkiler. Ama ben biraz daha farklı bir boyuttan ele alacağım.
Burada size doğrusu budur yanlışı budur diyecek son kişiyim belkide. Bu yüzden yaşadığım deneyimleri ve gözlemlediklerimi aktaracağım. Ve bunu en çok sevdiğim şey olan yemekler üzerinden yapacağım. Yazmaya nasıl başladığım konusuna gelirsek hayatımın bir döneminde bundan 1-2 sene önceye denk geliyor sanırım üst üste başarısız dateler yapmaya başlamıştım. Her buluştuğum çocuk bir diğerinden daha kötü çıkıyordu. Sonra yaşananları arkadaşlarıma anlatırken nasıl çocuktu sorularına ''ıyy işkembe gibi'' dememle başladı bu hikaye. Herkesi bir yemekle özleştirdim. Arkadaş çevrem hadi onun hakkında yaz sence bu hangi yemek derken Güzin Abla ve Vedat Milor karışımı birine dönüştüm. Artık hikayelerimi buradan anlatacağım umarak severek okursunuz ve kim bilir belki de anlattıklarım size tanıdık gelir neden olmasın?
Hepimizin hayatına mutlaka aperatif erkekler dediğimiz gruptan bir kişi girmiştir. Bu tip erkekler çok açken masamıza gelen zeytinyağ ve ekmek gibidir. Gözümüze güzel gözükür çünkü açız o sırada. Ekmeğin köşesinden tırtıklamaya zeytinyağına banmaya başlarız. Sipariş gelene kadar bizi oyalar. Ama bir süre sonra tatmin etmez. Ne sapsarı buğday ekmeği ne de Ege zeytinyağının bir anlamı kalır gözümüzde. İşte aperatif erkekler böyledir. Kendimizi bir ilişkiye hazır hissederiz ve karşımıza çıkan ilk kişiyle deneriz. Başta her şey güzel ilerler ta ki gerçekten olmamız gereken kişiyi buluncaya kadar. Ben buna ana yemeğe geçme diyorum.

Ana yemek büyülü bir şeydir. Porsiyon gereği önce gözünüz doyar bir kere sonra mideniz. Ve onu bekleriz. Beklediğimiz emek verdiğimiz için değeri kesinlikle önümüze alelade konan bir aperatifle eş değer değildir. Ana yemekle doymama gibi bir imkanınız yoktur. Huzura erersiniz. Ama bazen bizler bunun üstüne bir tatlı istemiyor değiliz. Oda bizim şımarıklığımız diyelim. Çünkü doğru kişiyi ararken birçok flört yapıyoruz. Ki bunda yanlış hiçbir şey yok. Her zaman söylerim ne yaşarsak yanımıza kar kalır. Ama bu süreçte yoruluyoruz ümitsizliğe kapılıyoruz. Sonra doğru kişi karşımıza çıkıyor. Canım ana yemeğimiz. Ama arada ya yemeği beğenmiyoruz ya çok geliyor aklımız tatlıya kaçıyor. Eskiden yaptığımız flörtleri özlüyoruz. Biriyle beraberken başka birini beğendiğimiz de hep ana yemeğin vicdanını yaparak ah keşke yemeseydim de bir dilim tatlı alabilirdim diyoruz. Ufak bir kaçamak yapmak size kalmış. Ama unutmayalım ki yemeğin üstüne direkt tatlı yemekte iyi bir şey değil. İçindeki şeker yağa dönüşür ve şişmanlığa dönüşür. Bunun olmasını asla istemeyiz. Tatlıları ayrı olarak anlatacağım şimdilik bunları biraz sindirsek iyi olur:)

Comments