Dünya Dönüyor

2017 yılının Aralık ayında yazmış olduğum bir yazıyı paylaşmak istedim bugün sizlerle... Üzerinden neredeyse 2 yıl geçmiş olan bu yazının ardından ne ülkemizde ne de dünyada olumlu yönde bir gelişim sergilendiğini kendim adına düşünmüyorum. Bu yazıyı sevgili Özgecan'ın ardından kaleme almıştım. Oysa bugün Özgecan'ın ardından bizler Şule Çet'in, Emine Bulut'un, Merve Kotan'ın, minik Eylül'ün ve ismini hatırlayamadığımız yüzlerce kadın ve çocuğun yasını tutmaya devam ediyoruz. Dünya dönüyor ve biz aynı şeyleri farklı isimleri kullanarak konuşmaya, protesto etmeye devam ediyoruz. Canım yanıyor, her gün ayrı bir can için adalet istemekten canım yanıyor...

Bu dünyada kabul edemediğim, etmek istemediğim şeyler oluyor.

Çocuklar savaşlara kurban gidiyor.

Koskoca dünyada 7 ayrı kıtada her gün yüzlerce insan açlıktan can verirken yine aynı dünyada milyonlarca insan obeziteyle mücadele ediyor. Dünya üzerinde her 5 saniyede 2 kişi açlıktan ölüyor.

Kadın, erkek, eşitlik, özgürlük... derken dünyanın her yerinden binlerce kadının ve çocuğun tecavüz ve ölüm haberleri geliyor...

21. yüzyıl başları, Arabistan'da kadına ehliyet hakkı ve robota vatandaşlık aynı yıl içerisinde veriliyor.

Biz daha şehrimizin mezarlığında kendimize yer bulamazken, Elon Musk yaşamını Mars'ta sonlandırmanın planlarını yapıyor.

Dünya dönüyor ve ben evrendeki yersiz yerimde tüm bu olup bitenlere göz yummak istemiyorum.

11.12.2017