top of page

Bakirenin Aşığı


Merhabaa! Çok sevdiğim biricik yazarım Philippa Gregory'in bir başka kitabından bahsedeceğim bugün sizlere. Malum önceki yazılarımda sansasyonel aşıklar Anne Boleyn ve Henry Tudor'dan bahsetmiştim. Aşklarının meyvesi Henry için üzücü bir şekilde bir kız çocuğu, Prenses Elizabeth Tudor oluyor.Babası Henry en başta sevip ilgi gösterse de zamanla sıkılıp yaa ben prens isterim diyerek Elizabeth'in annesini boşuyor,kadını idam ettiriyor, yerine eş ve kraliçe olarak Jane Seymor'la evleniyor. Bunlardan önceki kitaplarla da bahsetmiştim. Bu kitapta ise başrolde talihsiz bir çocukluk dönemi geçiren Elizabeth konu ediniliyor.


Elizabeth Tudor

İlk doğduğunda babasını büyük bir hüsrana uğrattı çünkü bir prens erkek çocuk değildi.Ama o dönemdeki kadınların aklı eksiktir ve yönetemezler inancının aksine Elizabeth, çok zeki,atılgan bir çocuktu. Henüz beş yaşındayken Latince çeviriler yapabiliyor, babasıyla Fransızca sohbet edebiliyordu. Babasının gelgit sevgisiyle çocukluk ve genç kız dönemini geçirdi. Babası kralın ölümünün ardından erkek kardeşi Edward tahta geçti ama sağlıksız ve güçsüzdü. Saltanatı kısa süren Edward da öldükten sonra büyük kardeşleri Mary tahta geçti. Elizabeth ile karşıt mezheplere inanan Mary, her zaman Elizabeth'den şüphelendi. Yıllarca ev hapsinde tutulan Bessie (babası Elizabeth'e böyle sesleniyordu), ancak ablasının ölümüyle tahta geçebildi ve sonunda deriiin bir nefes alabileceğini sandı. Bu kısımlar kitapta bahsedilmiyor ama kitaba başlamadan önce bu bilgileri bilmekte fayda var.Kitap direkt olarak Elizabeth'in kraliçe oluşuyla başlıyor.

Asla Evlenmeyeceğim



Tahta geçer geçmez genç kraliçeye evlenmesi yönünde baskılar yapılıyor.Sadece(!) bir kadın olduğundan yönetme yetisinden eksik olduğunu ve bir koca yani krala ihtiyaç olduğunu sürekli dile getiriyorlar. Elizabeth aman durun bakalım yarın ola hayrola tarzıyla yıllarca oyalıyor danışmanlarını. Tabii bu arada da damat namzetlerini çıkarına göre oynatmakta da çekinmiyor. İspanya kralına bir donanma gönderirseniz ay sizden çok hoşlanırım, Portekiz kralına azıcık altın görsek fena olmaz hani diyerek İngiltere'yi gün be gün güçlendiriyor. Farklı ülkelerin elçileriyle flörtleşerek gönüllerini hoş tutuyor ama bir yandan da İngiliz erkeklerinden de pek çok aşık ediniyor. Koskoca kraliçe kimse ağzını açamıyor tabii.Kesiverir dillerini.

En en sevdiği aşığı ise Robert Dudley. Robert da az fena değil, Elizabeth'le evlenmek için ne taklalar atıyor ama nafile. Kraliçe kesin kararlı evlenmeyecek. Zaten Robert da evli. Ama Elizabeth İngiltere Kilisesinin başı olduğundan tek lafıyla boşayabilir onları. Ama kraliçenin de tahtı sallantıda, onu gayrimeşru görüp tahttan indirmek isteyenler de var. O yüzden asil bir prens olmayan bir İngiliz erkeğiyle sırf aşk için evlenmesi tahtını dahi kaybetmesine sebep olabilir.

Anlayacağınız kraliçe tahtı ve kalbi arasında bir seçim yapıyor. Siz ne yapardınız?

Son Yazılar

Hepsini Gör
Adalet ve Güç Üzerine

Adalet  Adalet nedir? Nerden ortaya çıkmış ve insanlar buna neden ihtiyaç duymuştur? Genel geçer bir adalet anlayışı mümkün müdür? Bundan...

 
 
 

Comments


bottom of page